-
Öyle ya da böyle, mavi huydur bizde!
ALPER TURGUT Adana’da İşi Yarar Bir Åžey filmini seyredince, valla iÅŸe yaradı, çünkü ansızın aklıma güzelim Mavi Tren düştü ve kimi unutulmaya yüz tutmuÅŸ anılar üşüştü. Ah ulan mavi, HaydarpaÅŸa’daki gar lokantasında demlenip, sabırsızca seni beklerdim, baÅŸkente varmak için… Askerlik, eylemler, iÅŸ, görev, fark etmez, yaz, kış da, canım lokomotif dururken, uçak ve otobüs de neymiÅŸ, hem trenle seyahat deÄŸildi bu, tastamam eprimiÅŸ örtüsüyle, arada da sallanan, bir sıcacık masada yolculuk demekti, yanında rakı ve meze, elbette birayla cila. Genç adam, enerji tavan, niye uyusun be, tanışmalar, açılmalar, sohbeti sohbete katmalar, içip içip sarhoÅŸ olmalar varken… Harbiden iÅŸe yarar bir ÅŸeydi mavi, iyiydi, hoÅŸtu,…
-
Dijital kamera, sinemayı demokratikleştirdi
Alper TURGUT Son yıllarda yükseliÅŸe geçen Türk Sineması, bizleri “yeni kuÅŸak’tan birçok baÅŸarılı yönetmen tanıştırıyor. Pelin Esmer de onlardan biri… “Oyun†adlı belgeseliyle hafızalarımıza kazınan Esmer, ÅŸimdilerde 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde jüri özel ödülü kazanan filmi “11’e 10 Kala†ile yeniden gündemde… Mühendis ağırlıklı bir aileden gelen Pelin Esmer, önceleri antropolog olmak istiyormuÅŸ, sosyoloji okumuÅŸ. Kendisinin deyimiyle hayat çeliÅŸkilerden ibaret ve o çeliÅŸkileriyle baÅŸ etmeyi seviyor. Sosyoloji ona bakmayı öğretmiÅŸ, yönetmenlik ise görmeyi… Ne istediÄŸini ise çok açık; yazmak, çekmek ve sinema düşünü ete kemiÄŸe büründürebilmek. —11’e 10 Kala’nın senaryosunu yazmak ne kadar sürdü ve film ne zaman gösterime girecek? Film epey bir zamandır kafamdaydı. Senaryoyu yazmak,…
-
Altın Koza’nın ardından…
ALPER TURGUT İzmirliler kadar fanatik deÄŸilim belki ama serde var iÅŸte, Adanalıyık… İstanbul’dan, doÄŸduÄŸum bereketli topraklara her gidiÅŸimde, herbiri sinema karesi kadar güzel ve unutulmaz olan çocukluk anılarım canlanır. Sinema ve Altın Koza, herkes için deÄŸerli, benim için çok daha deÄŸerli, ötesi yok. HemÅŸerilerim iyi de ağırlıyorlar bizleri, sıcak kanlıdır insanlarımız, ben biraz soÄŸuk nevaleyim o baÅŸka… Bak ya, yine günlüğe dönüşüyor yazı… Tamam, toparlıyorum. Altın Koza, maddi ve manevi destek atıyor memleket sinemasına, sorun festivalde deÄŸil zaten, jürilik müessesesinde… Geçen yıl, sinemamız sıçtı demiÅŸtim, bazı arkadaÅŸlar, festivallere yamamaya çalışmışlardı sözlerimi, aÄŸzımızdan çıkanı kulağımız duyuyor, yazarken haydi haydi görürüz. Sinema da yetmiyor, polemik sanatı aşıklarına, neyse… Sonuçta; bir Adana Altın…