-
Roma; yılın en iyi filmi
ALPER TURGUT Roma, bu sene seyrettiÄŸim en iyi film, sıradan insanlara dair, siyah-beyaz bir sinema destanı, tastamam. Belki küçük bir öykü bu, lakin inadına derin, kadın sorunu, sınıf sorunu, aile sorunu, ziyadesiyle mevcut. Ötesinde hem ölüm, hem yaÅŸam, hem düğün, hem ayrılıklar, hepsi var. Dedem anlatmıştı, bundan yaklaşık 70 sene evvel, köyümüz Kadıköy’de yaÅŸadıklarını… Kadıköy, eskiden Adana’nın deniz gören ilçesi Karataş’ın köyüydü, 1986 yılında YüreÄŸir ilçe olunca, hop oraya baÄŸlandı. Çukurova, malumuz bereketli yer, toprak aÄŸaları, sınırsız tarlara sahip olunca, ırgat mı dayanır, mevsimlik işçiler akın akın geliyor, yeni bir hayat aÅŸkına da deÄŸil ha, resmen boÄŸaz tokluÄŸuna… Köy desen büyüdükçe büyümüş, nah kasaba kadar olmuÅŸ. Hah! Çalışmanın da yaşı yok,…
-
‘Üsküdar’dan bu yan lo kimin yurdu!’*
Alper TURGUT** İnsan, kendine acımakta o kadar becerikli ki, inanılmaz. Dertlerinden ÅŸikâyet etmek de neyin nesi, eskiden kan kusup, kızılcık ÅŸerbeti içtim denirdi. Sosyal medyadan sonra iÅŸler resmen deÄŸiÅŸti, ÅŸimdi çoÄŸu insan, yaralarını uluorta sergilemekle meÅŸgul! Vay, vay! Tam tekmil hicran… Arabeskin dibine nasıl da vurulmuÅŸ, hani aÄŸlak bir insan olsam, gözpınarlarım kururdu, tereddütsüz. Soruyorsun derdin ne, hani yapabileceÄŸimiz bir ÅŸey varsa, derman olalım. Saklamıyor, ÅŸakıyor, abooo ortada ciddiye alınacak bir mevzu yok, yani pireyi deve yapmak dışında… Sen, bunca minicik sorunu büyütürsen, acilen dayanışacağımız, neyimiz varsa paylaÅŸacağımız, yarasına merhem olacağımız, gerçek dert sahiplerini nasıl göreceÄŸiz? Beni duyan varsa, vazgeçin bu dertlerimi zincir yaptım, birbirine…