ALPER TURGUT
Erkan Can; “Köy enstitüsü filmi çekmek sanat yapmak değildir, memleket meselesidir.†Evet, memleketin en büyük eğitim hamlelerinden Köy Enstitüleri’nin kapatılma sürecini kurgulayan “Toprağın Çocukları†filminin çekimleri sona erdi.
Set ekibinden oyunculara dek hiç kimsenin maddi bir karşılık beklemeden, imece usulüyle görev aldığı Toprağın Çocukları’nın 2012 yılının Åžubat ayında 200 kopyayla gösterime girmesi planlanıyor. Filme sirayet eden kolektif ruh, tüm ekibi çoktan “Artık hepimiz köy enstitülüyüz†deme noktasına getirmiÅŸ. Onlar, ortak bir sese dönüşmüşler; “Biz köy enstitüleri iyidir, köy enstitüleri kötüdür, köy enstitüleri kapatılmalıydı demiyoruz. Köy enstitüsünde neler olduÄŸunu anlatıyoruz. Köy çocuÄŸu ya çoban olacak ya kan davasından birini öldürecek, ya da kitap okuyacak, keman çalacak, halk dansları yapacak. Böyle bir hayatı var olduÄŸunu ve bizim bu hayata sahip olduÄŸumuz zamanları anlatıyoruz filmde.â€
Yapımcılığını Erkan Can’ın üstlendiği, yönetmenliğini Ali Adnan Özgür’ün yaptığı, senaryosunu Dilşah Özdinç’in yazdığı “Toprağın Çocukları†adlı filmin oyuncu kadrosunda ise Erkan Can, Ufuk Bayraktar, Şebnem Sönmez, Türkü Turan, Bahtiyar Engin, Banu Başeren, Ezel Akay, Serdal Genç, Müge Boz, Suzan Kardeş, Menderes Samancılar, Bertan Dirikolu var.
Dedesinin köy enstitüsü mezunu olduÄŸunu vurgulayan yönetmen Ali Adnan Özgür filmin hazırlık süreciyle ilgili ÅŸunları söylüyor “Dedem gibi insanların yazılarını, romanlarını, hikâyelerini okuduk. SaÄŸ olanlarla röportaj yaptık, köy enstitülerine gittik yerlerini gördük. ÇoÄŸu yıkılmış bizim bulduklarımızın. Türkiye’de saÄŸlam 2 tane köy enstitüsü kalmış. Bir tanesi İzmir’de ona gidip fotoÄŸraf bile çekemiyorsunuz NATO arazisinin içinde, diÄŸeri HasanoÄŸlan’da. En saÄŸlam olanı HasanoÄŸlan zaten. HasanoÄŸlan için köy enstitülerinin kalbi derler. Çünkü yüksek köy enstitüsü Anadolu’da ki deÄŸer köy enstitüsünden mezun olan öğrenciler yüksek eÄŸitim almaya oraya gider. Çok ilginç arÅŸivler bulduk. ArÅŸivlerin hepsi saÄŸlam duruyor. Köy enstitüsüne ilk kayıt yaptıran öğrencinin kimlik katlına kadar defterine kadar bulduk. Çocukların yaptıkları heykellerin birebirlerini bulduk. Tabii kötü haldeler. Binalarına gittik, binalarına dokunduk, sinema film makinelerini gördük. Daha 15 sene öncesine kadar orada sinema filmleri izleniyormuÅŸ ve bunlara bizim ekibimiz dehÅŸetle baktı. Bir kere büyük saygı duyduk. Çünkü 1940 yılında Ankara’da, HasanoÄŸlan ilçesinde, köy çocuklarının heykel yapmalarına, resim yapmalarına saygı duyduk. Kütüphanelerine girdik. Moliere vardı. Bugün ki bizim pek çok lisemizde deÄŸil, üniversitemizde olmayan pek çok kitabın var oluÅŸuna ÅŸahitlik ettik.â€
Bu hikâyenin mutlu bitmediği kesin diyen Özgür, “Bizim derdimiz tekrar konuşulması. Dünyanın en iyi filmini çekmekle ilgili bir iddiamız yok. Ama biz köy enstitüleriyle ilgili ilk filmi çekiyoruz. Bu konuda konuşulsun istiyoruz. ‘iadeyi itibar’ diye bir şey var. Bu adamlara itibarlarını iade edelim†diye konuşuyor.
Yapımcı Erkan Can’ın ise babası köy enstitüsü mezunu… O, bu konuda ne gerekiyorsa yaparız diyerek yola çıktıklarını belirtiyor ve ÅŸunları söylüyor; “Hem oynadık, hem yapımcılığını yaptık. Manevi olarak her ÅŸeye koÅŸtuk. Elimizden ne geliyorsa bu filmin oluÅŸması için her ÅŸeyi yaptık. Tüm arkadaÅŸlar sadece ben deÄŸil herkes burada kamera önü ve kamera arkası herkes gönüllü bir ÅŸekilde iÅŸinin en iyisini yapmaya çalıştı.â€
Ezel Akay, köy enstitüleri projesinin unutulması ve hafızalardan silinmesinin çok acı olduÄŸunu ifade ediyor; “Oysa hala izleri olan bir proje. YaÅŸayanlar, köy enstitülerinden mezun olanların hiçbir ÅŸekilde hafızalarından ayrılmayan, onları birer insan haline, özel birer insan haline getirmiÅŸ bir proje bu. Ama dışarıdan bakanlar hiç böyle düşünmez, düşünmüyorlar bile. Yani buradan çıkarılabilecek çok fazla sonuç var. Bir tane sonuç için, bir tane hedef için yapılacak bir iÅŸ deÄŸil bu. Çok ilham verici bu projeyi anlatmak, umarım gelecek için ilhamlar verecektir. â€
Filmde tek gerçek karakter olan İsmail Hakkı Tonguç’u canlandıran Bahtiyar Engin şöyle konuÅŸuyor; İsmail Hakkı Tonguç köy enstitülerinin kurucusu ve eÄŸitim üstüne çok ciddî dünya çapında araÅŸtırmaları olan bir adam, ilköğretim genel müdürlüğünün onsuz düşünülmesi mümkün deÄŸil. Manisa Soma’ya gittim, 83 yaşındaki oÄŸlu Engin Tonguç hâlâ hayatta… Onun babası İsmail Hakkı Tonguç üzerinden eÄŸitim sistemine ve köy enstitüsüne dair yazdıklarını okudum. Sonra babasının nasıl davrandığını, ne tür saatler kullandığını, nasıl müzikler dinlediÄŸini, aksesuarlarının neler olduÄŸunu öğrendim ondan… Yapıtlarıyla, yaptıklarıyla, çektiÄŸi acılarıyla, sürgünleriyle, her ÅŸeyiyle bir efsane kahraman eÄŸitimcidir İsmail Hakkı Tonguç …â€