-
Biricik derdimiz kayıtsızlık
Alper Turgut Nihayet “Çirkin Kral Efsanesi†adlı belgeseli seyredebildim, yapım, iki saat iki dakika boyunca, memleket sinemasının ezber bozan en bildik insanı Yılmaz Güney’i anlatmaya çabalıyordu. Belgeseli yöneten Hüseyin Tabak, Aşık Veysel’in pek güzel, pek meÅŸhur halk türküsünün dizesi “GüzelliÄŸin On Par’ Etmez†adını verdiÄŸi kurmaca uzun metraj filmiyle, 2012’de Antalya’dan altı, Ankara Film Festivali’nden de iki ödülle dönmüştü. Hüseyin Tabak, kendine film yapma aÅŸkını aşılayan, unutulmaz yapıtlarıyla sinema yolculuÄŸuna hazırlayan, büyük bir hayranı olduÄŸu adamın peÅŸine düşmüş. Bizim yurt dâhilindeki yönetmenlerimiz, her ne kadar Yılmaz ekolünden geldiklerini savunsalar da, sorgulama, anlama, ortaya koyma mevzusundan bihaber olsalar gerek, bu hayli gerekli iÅŸ, gurbetçi bir rejisöre kalmış.…
-
Bir gün bu kâbustan uyanabilecek miyiz?
ALPER TURGUT Adalet Yürüyüşü, Demokrasi Nöbeti vesaire, harbiden yetmez bu memlekete, Özgürlük Vardiyası, EÅŸitlik Mesaisi falan filan da olsun, envaı çeÅŸit eylemlikler gündelik hayata konsun. Yani yürümekle adaletin gelmeyeceÄŸi gibi, nöbet tutmakla da demokrasi gelmeyecek. Elbette boÅŸ durmaktan iyidir, hareket berekettir, eyvallah! Lakin yurdumuz insanının, bıkmadan, usanmadan, tıkanmadan ilerlemek, temel hak ve özgürlükleri, güzelce sindirmek gibi bir derdi yok, hiç de olmadı, ne yazık ki… Elemanın biri sürekli muhalif olduÄŸundan dem vurmakta, iÅŸte “Sosyal medyada, dedim birader, sana sorularım var, yanıtlar mısın?” dedi hay hay… Peki, bana söyler misin, senin muhalefet anlayışına göre, kim adalet adına yürüyebilir? Formülünü söyledi; vatanını seven, sol görüşlü, demokrat ve özgürlükçü…